Sındırgı Hakkında
Sındırgı, Balıkesir ilinin güney doğusunda yer alan, şirin bir ilçedir. Balıkesir şehir merkezine olan mesafesi, yalnızca 63 kilometredir.
Sındırgı’nın yüzölçümünün % 65 ‘ini ormanlar oluşturmaktadır. Sındırgı Ege ve Marmara Bölgeleri’nin birbirine sınır olduğu yemyeşil tabiatı sımsıcak insanlarıyla şirin ve güzel bir ilçemizdir. Doğal güzellikleri insanları çok farklı duygulara sevk ederken, gür ormanlarında alınan tertemiz hava ve oksijen de sağlık açısından oldukça önemli ve faydalı bir ilçe olma niteliğini bu yerleşim merkezine kazandırmıştır.
Sındırgı, yeryüzünde dinlenmek ve nefes alabilmek adına ortaya çıkmış ender noktalardan biridir.
Sındırgı ilçesinin fark oluşturan bir başka özelliği ise, verimli arazilerinde organik tarım yapılabilmesi ve bu organik sebzelerin en doğal haliyle ziyaretçiler ve bölge halkı tarafından tüketilebilmesidir. Özellikle sağlıklı beslenme konusunun oldukça önemli olduğu günümüzde, ilçede yetişen organik besinler, misafirlerimizin lezzetli ve sağlıklı beslenmelerini sağlamaktadır.
Sındırgı Doğası
Görüntü olarak yemyeşil olan Sındırgı ve çevresi, bu anlamda oldukça doğal bir yerleşim yeri özelliğini sürdürmekteyken, gür ve canlı ormanları ise insanlığa ve bölge halkına akciğer olmaya devam etmektedir. Bu sayede, hem havanın temizliği, hem de doğal güzellikler yönünden bölgenin zengin olması, ülkemizden de, yurt dışından da çok fazla sayıda misafiri bu noktaya çekmekte ve bu insanları mutlu etmektedir.
Sındırgı Tarihçesi
Balıkesir’in ilçesi olan Sındırgı ilçesi, kuruluşu çok eski tarihe dayanmaktadır. Sındırgı, ilk olarak 18. yüz yılda kurulmuştur. 200 yıl boyunca İran egemenliğinin altında kalmıştır. Bergama Krallığı sayesinde Romalıların yönetimine geçen Sındırgı daha sonra Bizans tarafından ele geçirilmiştir. Bizans aldıktan sonra da Selçuklular ele geçirmiş ve yönetimini yapmışlardır. Selçuklular tarafından ele geçirilen bölge daha sonra da Karesi Beyliği beyliğine geçmiştir. Daha sonra ise Osmanlı Devleti yönetimi altına girmiştir. Sındırgı bölgesine yerleşen ilk Türk toplulukları ise Çavdarlı ve Avşarlı adını taşıyan Türkmen topluluklarıdır.
Çavdarlı mensubu olan Halil Ağa’nın torunları yaşadıkları anlaşmazlıklardan dolayı torunlarından biri İstanbul’a giderek paşa unvanı almıştır. Halil Ağa’nın paşa unvanını alan torunu Şerif’tir. Şerif daha sonra Sındırgı’ya gelmiştir. Daha önce yaşadığı yer olan Kocakonak mahallesine yerleşmiş ve orada kendisine büyük bir çiftlik kurmuştur.
Sındırgı İlçe Oluşu
Paşa Şerif Sındırgı bölgesine, Midilli Adasından getirttiği mimarlar tarafında Koca Cami diğer adıyla Şerif Paşa Cami adında büyük bir cami yaptırmıştır. Böylece Sındırgı 1845 yılında köy haline getirilmiştir. Daha sonra 1884 yılında belediye olmuştur ve 1913’de Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur. Daha sonra büyük bir Yunan baskınına maruz kalmıştır. Yunan işgalinden kurtarılan Sındırgı ilçesi, 3 Eylül 1922 tarihindeki düşman işgalinden kurtuluşunu her sene yine aynı tarihte büyük coşku ile kutlamaktadır.
İlçesinin Nüfusu Hakkında
Ülkemizin harika memleketlerinden bir tanesi de elbette Balıkesir. Balıkesir, gerek tarihi gerek kültürü gerekse harika coğrafyası ile turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu harika şehrimizde harika ilçeler de bulunuyor. Bu ilçelerin başında Sındırgı geliyor. Sındırgı tam anlamıyla şehir olarak kuruluşu 18. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır.
Sındırgı; 1845 yılında köy, 1884 yılında belediye ve 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur. Sındırgı 1920 yılında Yunan işgaline uğramış ve nüfusta da büyük kayıplar yaşamıştır. Ancak savaşın kazanılmasıyla yeniden ayaklanmayı bilmiştir. 3 Eylül 1922 yılında Yunan işgalinden kurtulan Sındırgı, her yıl bu günü coşku ile kutlamaktadır.
Balıkesir nüfusu 2019 resmi rakamlarına göre 1.228.620’dir. Balıkesir bu rakamla Türkiye nüfus sıralamasında 17. sırada yer almaktadır. Balıkesir ilçelerine gelecek olursak birbirinden kıymetli ve eski tarihe sahip bölgeler bulunmaktadır.
Bandırma, Edremit, Susurluk, Erdek ve Sındırgı bu önemli ilçelerin sadece birkaçıdır. Bu ilçelerin arasında en eski ve en büyük tarihe sahip olan Sındırgı’dır. Sındırgı tarihinde yaşadığı olumsuzluklara rağmen toparlanmayı başarmış ve nüfusunu tekrar artırmıştır. Bugün Sındırgı ilçesinin 33.253 nüfusu bulunmaktadır. Nüfusun 16.059’lık kısmı erkek, 17.194’lık kısmı ise kadın bireylerden oluşmaktadır.
Daha ince detayla inceleyecek olursak, nüfusun %48.29’lık kısmı erkek, %51.71’lik kısmı kadınlardan oluşmaktadır. Ancak Sındırgı ilçesinde son 10 yılda nüfus düşüklüğü görülmektedir. 2009 yılında nüfus 39.588 iken 2019 yılında bu rakam 33.253’e düşmüştür.
Coğrafyası
Sındırgı ilçesi, Balıkesir ilinin güneydoğusunda yer alır ve Balıkesir İzmir kara yolu üzerinde 63. km uzaklıkta yer almaktadır. Sındırgı ilçesinin kuzey bölgesinde Dursunbey ve Bigadiç, güney bölgesinde ise Manisa iline ait olan Demirci, Gördes, Akhisar, batı bölgesinde Manisa’nın Kırkağaç ilçesi, doğusunda ise yine Manisa iline ait olan Simav ilçesi bulunmaktadır. Sındırgı ilçesinin arazi yapısı genel olarak dağlık ve ormanlıklardan oluşmaktadır. Balıkesir iline bağlı olan Sındırgı ilçesinin denize olan yüksekliği 230 metredir.
Sındırgı ilçesinin ormanlık ve dağlık alanlarında genel olarak batı alanında Simav çayı ve çok geniş düzlükler bulunmaktadır. Sındırgı ilçesinin güney bölgesi çamlarla kaplı dağlık alanları oldukça meşhurdur. Sındırgı belinin yüksekliği ise 725 metre rakıma sahiptir. Bu sınır Manisa ve Balıkesir’i birbirine bağlayan noktadır. Doğu tarafında bulunan 1615 metre yüksekliğindeki Alaçam dağları, batısında ise Kazan ve Davullu dağlarının yamacı bulunmaktadır. Güney tarafında Kazan dağlarının yamaçları ile birlikte ayrıca yine güney bölgesinde 1382 metre yüksekliğe sahip olan Sidan dağı bulunmaktadır.
Kuzey batı bölgesinde ise 1769 metre yüksekliğe sahip Ulus dağı bulunur. Ulus dağı Marmara bölgesinde ve Ege bölgesinde bulunan en yüksek dağ olma özelliği taşımaktadır.
Sındırgı ilçesi arazi bakımından %51’i ormanlık arazi, %24’ü tarıma elverişli arazi, %22’si dağlık ve kıraç arazi son olarak geriye kalan %3 ise mera, çayır ve sulu tarım arazilerinden oluşmaktadır. Sındırgı ilçesinde bulunan ormanlık alan 71.550 hektara sahiptir. İlçe de bulunan akarsular; Simav Çayı, Cüneyt Çayı ve Ilıca Çayı’dır. İlçe de görülen iklim çeşidi karasal iklimdir. Kış ayları soğuk ve yağışlı geçerken yaz ayları ise sıcak ve kurak geçmektedir.
İlçesinde Termal Turizm
Doğal termal su tedavileri bilinen en eski ve en doğal tedavi kaynağıdır. İnsanlar gelişen teknolojiyle değişen yaşam koşulları etkisiyle sağlıklarını korumak, daha sağlıklı yaşamak amacıyla farklı tedavi yöntemleri arayışına girmektedir. Türkiye de bulunduğu coğrafi konum itibariyle jeotermal kuşakta yer almaktadır. Yeraltı kaynaklarının içeriği ve fazlalığı dolayısıyla ülkemiz termal turizmde Dünyada 7. Avrupa’da ise ilk sırada yer almaktadır.
Balıkesir’in İncisi Sındırgı
Türkiye’de 1300’ün üzerinde termal su kaynağı bulunmaktadır. Ege bölgesi de yer oluşumunun etkisiyle sayısız yeraltı sıcak su kaynağına sahip. Bunlardan biride Sındırgı ilçesindeki termal kaynaktır. Balıkesir Sındırgı ilçesinde termal turizm, tam bir şifa kaynağıdır. Türkiye’nin sağlık turizminde de önemli bir yer tutmaktadır. Sudan gelen sağlıkla hem şifa bulacaksınız hem de rahatlayacaksınız. Yakın zamanda termal turizm bölgesi olarak ilan edilen bölge Sındırgı ilçesine yaklaşık 17 km uzaklıktadır. Termal turizm bölgesine ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır.
Huzurlu, Sıcacık Bir Tatil İçin Sındırgı
Sındırgı termal turizm bölgesi hem yeşili hem maviyi hem de sudan gelen şifayı, sağlığı beraberinde barındıran saklı bir cennet olarak misafirlerini karşılamakta. Bölgede birçok termal otel mevcuttur. Bu oteller size özel tedavi seçenekleri öneriyor. Bölgedeki oteller oldukça temiz ve hijyenik olmakla beraber fiyatları da gayet uygun. Bölgedeki termal suyun, romatizma, nefrit, nevralji ve kadın hastalıkları gibi birçok sağlık sorununa iyi geldiği bilinmektedir. Sizde ailenizle birlikte stresten uzak, sakin, huzurlu, sağlıklı bir tatil geçirmek isterseniz mutlaka Balıkesir’in Sındırgı ilçesine uğramalısınız.
Sındırgı İlçesinde Spor ve Yağlı Güreşleri
Yağlı güreş Türk toplumlarının senelerden beri yaptığı bir ata sporudur. Yağlı güreşin tarihçesi Türklerin, Anadolu’dan Rumeli’ye geçişine dayanmaktadır. Yağlı güreş adı, yapılan spor içinde zeytinyağı kullanılmasından gelmektedir.
Güreşçiler vücutlarının tamamını zeytinyağı ile yağlamaktadırlar. Yağlı güreş büyük bir güç, tecrübe ve ustalık gerektiren bir spordur. Çünkü vücudun yağlanması güreşi zorlaştırmaktadır. Yağlı güreş er meydanı adı verilen çim saha üzerinde yapılmaktadır. Müsabaka 2 güreşçinin birbirini yenmeye çalışmasını temel almaktadır. Müsabaka sırasında yanda bulunan hakem kuralları takip etmektedir. Olası bir hatalı hamlede hakem oyunu durdurur ve iki tarafı da uyarır. Yağlı güreş; Kırkpınar, Elmalı, Kurtdereli, Kumlucu ve Sındırgı ilçelerinde yoğun şekilde yapılmaktadır. Özellikle Sındırgı ilçesinde müsabakalar her yıl yoğun izleyici katılımı ile düzenli olarak gerçekleştirilmektedir.
Sındırgı gerek halı dokuma, gerek termal turizm gerekse yağlı güreş ile dünyanın birçok yerinden gelen turistlerin ilgisini çekmektedir. Yapılan bu spor ve sanatların başında yağlı güreş ön plana çıkmaktadır. Sındırgı ilçesinde 15 yıl aradan sonra 2016 yılında yağlı güreş düzenlenmiştir ve bundan sonra her yıl yapılması planlanmaktadır. 3 Mayıs 2019 Cuma günü geleneksel 4. Sındırgı yağlı güreş festivali yapılmıştır. Sındırgı’da düzenlenen yağlı güreş festivaline ülkenin birçok yerinden başpehlivanlar ve güreşçiler katılmaktadır.
Katılan pehlivanların başında 2018 yılı Kırkpınar başaltı şampiyonu Ertuğrul Dağdeviren gelmektedir. 2020 yılında da her yıl olduğu gibi Sındırgı yağlı güreş festivali yapılması planlanmaktadır.
İlçesinde Dokunan Yağcıbedir Halısı
Yağcıbedir halıları Balıkesir’in Sındırgı ilçesindeki Yörük aşiretlerinin örf, adet ve geleneklerini yansıtan harika sanat eserleridir. Yağcıbedir halıları Balıkesir ilçe ve merkezi köylerinde senelerdir yaygın olarak dokunmaktadır. Yağcıbedir halıları çok ince yün iplikler ile saatlerce dokunur. Bu yönüyle Yağcıbedir halılarında büyük bir emek bulunmaktadır. Halıların atkılarında ve çözgülerinde genellikle yün ipliği kullanılır. Yaklaşık olarak 2 dm’sinde 1400-1600 düğüm bulunduğu söylenmektedir. Yine yaklaşık olarak 1cm’ sinde 30-35 ilme bulunur.
Genellikle halıların ömrü çok uzundur. Çünkü ilme düğümleri Türk düğümü (Gördes) çok sağlam atılmaktadır. 2020 yılında Sındırgı ilçesinde 10.000- 10.500 civarında farklı atölyelerde yılda 300.000 adet çeşitli ebatlarda Yağcıbedir halısı dokunmaktadır.
Yağcıbedir Halılarında Kullanılan Boya ve Renkler
Yağcıbedir halılarında genellikle 4 ana renk bulunmaktadır. Bu renkler lacivert, kırmızı, beyaz ve koyu kırmızıdır. Kullanılan bu renklerdeki boyalar çok özeldir. Bu boyaların özelliği ise senelerce solmaması ve özelliğini kaybetmemesidir. Yağcıbedir halılarının ipleri genellikle kök boyalarla boyanmaktadır. Yağcıbedir halılarının en büyük özelliği ise halıların kullanıldıkça renklerinin daha belirgin ve daha güzel olmasıdır. Halıların her bir motifinin farklı anlamı bulunmaktadır.
Yağcıbedir Halıları Motifleri ve Anlamları
Genellikle halılarda, halkın yaşantısından esinlenilmiş desenler yer almaktadır. Bölge halkının sevinç üzüntü gibi duyguları halılarda harika desenlerle farklı bir anlam kazanmaktadır. İşlenen her bir motifte farklı bir sanat anlayışı bulunmaktadır. Yağcıbedir halılarının ömrü yaklaşık olarak 150-200 yıl arasında değişiklik göstermektedir. Bu yönüyle halılar birçok yörede tercih edilmektedir. Yağcıbedir halıları ihracat başarısı yakalayarak ülke ekonomisine de katkı sağlamaktadır.